Kişisel Sınırlarımızı Korumak Neden Önemli?
Toplumumuzda sık sık şu cümleler ile karşılaşıyoruz: "Hayır" diyemiyorum. "Hayır" dersem ayıp olmaz mı? "Hayır" dersem karşımdaki kişi kırılmaz mı? "Hayır" dersem hayatımdaki insanları kaybederim.
Bu cümleler, çocukluk dönemimizden itibaren bizi "Hayır" diyemeyen birisi haline getiriryor. Olması gerektiği yerde "Hayır" cevabı verememek ise, bizim kişisel sınırlar oluşturmamıza engel oluyor ve zamanla kendimizi koruyamaz hale geliyoruz.
Şunu unutmamalıyız ki, hayatın içerisinde hepimizin kendini koruma ve kişisel sınırlarına sahip çıkma ve "Hayır" diyebilme becerisine sahip olma yükümlülüğümüz vardır. Kendimize ve sınırlarımıza sahip çıkmak, bizi daha özgüvenli ve özgür insanlar haline getirecektir.
Her alanda sağlıklı ilişkinin kurulabilmesi için, kişisel sınırlara ihtiyaç vardır. Kendimizi ve karakterimizi ortaya koymamızı sağlayan bu sınırlar, hayatımızdaki insanların da bizi olduğu gibi görmesine ve tanımasına olanak sağlar.
Kişisel sınırlarımız sayesinde özümüze sahip çıkıyoruz demektir. Çevremizdeki kişilere, hayatımızda bulundukları rollere göre (eş, çocuk, arkadaş, akraba, anne, baba, vb.) bize nasıl davranmaları gerektiğini öğretiyoruz. Koyduğumuz sınırlar sayesinde bize ne şekilde yaklaşacaklarını ve nerelerde sınır koyabileceğimizi tecrübe ediyorlar ve buna alışıyorlar.
Sınırlarımızı koyarken dikkat etmemiz gereken şey, sınırlarımızın ne çok gevşek ve suistimale açık, ne de çok katı ve girilemez olmamasına dikkat etmektir. Zaman zaman esneyebileceğimiz ama gerektiği zamanda da karşımızdaki kişiye "Hayır" diyebilmemizi sağlayan sınırlar, sağlıklı sınırlardır.
Sağlıklı sınırlar belirlemek ve korumak için yapılması gereken birkaç maddeye birlikte göz atalım:
1- Etkileşim içerisinde bulunduğunuz insanlarla açıkça konuşun. Nelerin sizi etkilediğini, nelerin zarar verdiğini, neleri tolere edebileceğinizi ve neleri edemeyeceğinizi açıkça anlatın. Karşımdaki insan kırılır korkusu ile kendinizden bahsetmekten vazgeçmeyin. Çevrenizde buna rağmen sınırlarınızı aşmaya çalışanlar olursa, sınırlarınızı hatırlatmaktan çekinmeyin.
2- Gerektiği yerlerde "Hayır" demesini öğrenin. Gerektiği noktalarda "Hayır" diyebilmek daha dürüst ve samimi ilişkiler kurmanızı sağlar. Gerekmesine rağmen "Hayır" diyemediğiniz her durumun altında farklı bir neden yattığını ve diyemedikçe kendinize haksızlık ettiğinizi unutmayın.
3- Düşünce ve duygularınıza saygı gösterin. Siz düşüncelerinizin ve duygularınızın arkasında durmaz, onlara saygı göstermeyi öğrenmezseniz, çevrenizdeki insanlar da düşünce ve duygularınıza saygı göstermeyeceklerdir. Sınırlarınız ihlal edildiğinde, kendinizi ne kadar kötü hissettiğinizi dile getirmekten çekinmeyin.
4- Kendi kişisel sınırlarınızı belirlerken kendinizi kötü hissetmeyin. Kendinizi sağlıklı sınırlarla korumanın en büyük hakkınız olduğunu unutmayın.
5- Sınır koymanın, kendize olan saygının ve sevginin bir parçası olduğunu asla unutmayın. Sınır koymak asla bencillik yapmak demek değildir. Sınır koymak, sağlıklı, düzgün ve dürüst ilişkiler yaşamanın anahtarıdır. Sınırlarınızı koyduğunuzda ve koruduğunuzda, kendinize duymaya başlayacağınız sevgi ve saygıyı, çevrenizdekilerin de size duyacağına şahit olacaksınız.
6- Sınır koyduğunuz için hayatınızda olmak istemeyen insanları, hayatınızda tutmak için ekstra çaba gösermeyin veya kendinizi suçlu hissetmeyin. Burada sadece emin olmanız gereken şey, sınırlarınızın çok katı olmamış olmasıdır. Genel kabul gören kişisel sınırlarınızı kouryor olmanızdan dolayı size sırt çeviren kişi, sizi gerçekten seven birisi olamaz. Sizi gerçekten seven ve saygı duyan herkes, zamanla koyduğunuz sınırlara alışacaktır.
7- "Sen değiştin" sözünden etkilenmeyin. Sınır koymayan bir kişi iseniz ve bu sınırları yetişkinlik zamanınıda koymaya başlamışsanız, çevrenizden ilk duyacağınız şey "Sen değiştin" cümlesidir. Bundan etkilenmeden, sınırlarınızdan ve nedenlerinden bahsederek yolunuza devam edin.
Herkese sağlıklı sınırlar koyabilldiği ve koruyabildiği bir gelecek diliyorum.
MİNE KANDAZ