Ailede Sınırlar ve Rollerin Sağlıklı Belirlenmesi

Ailede sınırların olması fikri, aile üyeleri arasında soğuk ve mesafeli bir ilişki varmış izlenimi hissettirebilir. Ancak tam tersine, aile üyelerinin hem kendi içerisinde hem de dışarıya karşı sınırlarının olması ve bu sınırları koruması, sağlıklı aile yapısının olmazsa olmazlarındandır. Buna göre de sınırların doğru ve olması gerektiği gibi konulması ve korunması gerekmektedir.

Öncelikle aile içi sınırlardan bahsetmek istiyorum. Aile içerisinde bulunan her birey; kendi duyguları, düşünceleri, alışkanlıkları ve bakış açıları olan kişilerdir. Bu nedenle aile üyeleri, birbirlerinin farklılıklarına saygı duyma ortamını geliştirmek zorundadırlar. Ailedeki her birey, hem kendisi olarak hem de ailenin bir üyesi olarak aile sisteminin içerisinde varolabilmeldir. Ailenin ortak kurallarının belirlenmesi ve bireysel olarak üyelerin sınırlarının korunmasına birlikte karar verilmesi, bu durumun sağlıklı oluşmasını sağlamaktadır. Ailedeki her bir üye, hem kendi kişisel varlıklarını sürdürürken, hem de aile birliği içerisindeki sorumluluklarını yerine getirebilirler.

Bir de aile birliğinin korunması açısından, aile dışında kalan üçüncü kişlere karşı konulacak sınırlarının olması gerekmektedir. Aile üyeleri tarafından ortak olarak belirlenecek olan bu sınırlar doğrultusunda, aile dışında kalan üçüncü kişilere konan ve uygulanan sınırlar, ailenin, dışarıdaki kişilerle de sağlıklı ve uzun ilişkiler kurmasında etkili olacaktır. Aile dışında kalan kişilerin (akraba, arkadaş, kök aile üyeleri vb.) ne kadar aile içi karar ve ilişkilere dahil olacağının baştan belirlenmesi ve ailedeki her üyenin bu kurallara göre hareket etmesi önemlidir. 

Hem aile içerisinde bireyler olarak, hem aile dışında aile birliğini koruma olarak, sağlıklı ve makul sınırlar ne kadar iyi belirlenir ve korunursa, ailedeki çatışmalar ve kırgınlıklar o kadar az olacak ve iletişim çok daha kuvvetli olacaktır. 

MİNE KANDAZ