Çatışmaları Sağlıklı Yönetmek

Ana Sayfa Blog Aile İçi İletişim Çatışmaları Sağlıklı Yönetmek

EVLİLİKLERDE ÇATIŞMA YÖNETİMİ

Evliliklerde çatışma yönetimi önemli bir konudur ve sağlıklı bir ilişkinin sürdürülmesi için gereklidir. Çiftler arasında, anlaşamadıkları konularda çatışmaları normaldir. Fakat bazen bu çatışmaların sayısı artıp dozu şiddetlendiğinde sıkıntılı durumlar ortaya çıkarabilir. Çatışmaların tamamen önlenmesi mümkün olmasa da, etkili bir şekilde yönetilmesi ilişkinin güçlenmesine ve derinleşmesine yardımcı olabilir. Çatışmalarını yönlendirebilmeyi ve çatışmalarından öğrenebilmeyi alışkanlık haline getiren çiftler, evliliklerini daha sağlıklı yürütebilirler. Konunun hiç çatışmamak olmadığını, çatışmanın normal olduğunu ve çözülmesi gereken bir durumu temsil ettiğini bilmek, çiftlerin, evliliklerine farkındalıklı bir gözle yaklaşmasını sağlar.

İşte evliliklerde çatışma yönetimi konusunu özetleyen bazı temel noktalar:

1. Çatışmanın Doğasını Anlamak:

  • Çatışma Kaçınılmazdır: Farklı geçmişlere, değerlere, beklentilere ve kişiliklere sahip iki insanın bir araya gelmesiyle çatışmaların yaşanması doğaldır. Önemli olan çatışmanın varlığı değil, nasıl ele alındığıdır. Çatışmaları bir güç savaşı veya kazanılacak bir durum gibi algılamak, çiftleri yanlış bir yöne doğru götürür. Çatışmlarda çiftler, birbirlerinin rahatsız olduğu duyguları anlamaya odaklanırlarsa, çatışma faydalı sonuçlar ortaya koyacaktır.
  • Çatışmanın Potansiyel Faydaları: Doğru yönetildiğinde çatışmalar, sorunların su yüzüne çıkmasına, farklı bakış açılarının anlaşılmasına, ilişkinin dinamiklerinin gözden geçirilmesine ve daha güçlü bir bağ kurulmasına olanak tanıyabilir. Çatışma esnasında çiftler, normal zamanda birbirlerine söylemekten kaçındıkları durumları da açıkça dile getirebilirler. 
  • Yıkıcı Çatışma: Ancak, yanlış yönetilen çatışmalar kırgınlıklara, güvensizliğe, iletişim kopukluğuna ve hatta ilişkinin sonlanmasına yol açabilir. Yıkıcı çatışmalarda daha çok haklı çıkma çabası hakimdir. Haklı çıkmaya çalışılarak yapılan çatışmalar bir güç savaşına dönüşür ve bu savaşın kazananı asla olmaz. 

2. Etkili İletişim Becerileri:

  • Aktif Dinleme: Eşinizin söylediklerini gerçekten anlamaya çalışın. Göz teması kurun, beden dilini takip edin ve anlamadığınız noktaları açıklığa kavuşturmak için sorular sorun. Yargılamadan ve savunmaya geçmeden dinlemek önemlidir. Karşı tarafı dinlerken zihin okumamak, cevap düşünmemek, savunmaya geçmemek çok önemlidir. Dinleme tüm mevcudiyetinizle olmalı ve partnerinizin sıkıntı duyduğu konuyu anlamaya odaklı olmalıdır.
  • Ben-Dilini Kullanmak: Suçlayıcı "sen" dili yerine, kendi duygu ve düşüncelerinizi "ben" diliyle ifade edin. "Sen" dili eleştiri ve yargılama enerjisi taşıdığından, karşı tarafı savunmaya geçirir ve sizin duygunuzu anlamasının önüne geçer. Örneğin, "Sen her zaman geç kalıyorsun" yerine "Geç kaldığında kendimi önemsiz hissediyorum" demek daha yapıcıdır.
  • Duyguları İfade Etmek: Öfke, hayal kırıklığı, üzüntü gibi duygularınızı sağlıklı bir şekilde ifade etmek önemlidir. Duyguları bastırmak veya saldırgan bir şekilde ifade etmek çatışmayı daha da kötüleştirebilir. Hissettiğiniz duyguyu olduğu gibi karşı tarafa aktarabilmek, sorunun çözümünde etkili olacaktır. Duyguyu saklayarak ima yoluyla anlatmaya çalışmak veya farklı yansıtmak, sorunun çözülmesine yardımcı olmadığı gibi problemi daha da büyütecektir. 
  • Empati Kurmak: Eşinizin bakış açısını anlamaya çalışın. Onun duygularını ve düşüncelerini kabul etmek, sorunun ortak bir zeminde çözülmesine yardımcı olabilir. Eşinizin anlattığı durumları kendiniz yaşadığınızda neler hissedeceğinizi düşünmek, eşinizi daha rahat anlamanıza yardımcı olabilecektir. 
  • Saygılı Olmak: Tartışma sırasında bile eşinize saygılı davranmak önemlidir. Aşağılayıcı ifadelerden, hakaretlerden ve alaycı tavırlardan kaçının. Üslübunuz karşı tarafı incitici, kırıcı, yok sayıcı ifadelerden oluşmamalıdır. 

3. Çatışma Yönetimi Stratejileri:

  • Sorunu Tanımlamak: Çatışmanın kaynağını net bir şekilde belirlemek önemlidir. Yüzeysel tartışmalar yerine, altta yatan temel sorunu anlamaya çalışın. Bazen çatışma esnasında farklı bir konu problemmiş gibi anlatılır. Fakat o konunun altında, o konuyu yaratan farklı bir durum oluşabilir. Asıl konuyu anlamaya odaklanmak, durumu daha net ve anlaşılır hale getirecektir. 
  • Ortak Çözüm Arayışı: "Ben haklıyım, sen haksızsın" yaklaşımı yerine, her iki tarafın da ihtiyaçlarını karşılayacak ortak bir çözüm bulmaya odaklanın. Çiftler burada açıkça ve net bir şekilde birbirlerine beklentilerini dile getirmelidirler. Tüm bu beklentiler konusunda nasıl bir ortak yol belirlemeleri gerektiğini çözmelidirler. 
  • Uzlaşmaya Açık Olmak: Her zaman kendi istediğinizin olmasını beklemeyin. İlişkide dengeyi sağlamak için zaman zaman ödün vermek gerekebilir. Çiftler arasında zaman zaman karşısındakine ödün vermek normal bir durumdur. Fakat çiftlerden birinin sürekli ödün vermesi ve diğerinin sürekli buna maruz kalması durumu çıkmaza sürükleyecektir.
  • Ara Vermek: Tartışma kontrolden çıkmaya başladığında veya duygularınız çok yükseldiğinde kısa bir ara vermek faydalı olabilir. Sakinleştikten sonra soruna geri dönmek daha yapıcı olacaktır. Çatışmalar esnasında adrenalin seviyemiz yükseldiğinden, ara verme davranışı zor olabilir. Susan ve giden taraf kendini yenilmiş gibi hissedebilir. Konuşan taraf yok sayılmış hissedebilir. Burada, eğer çatışma o anda çözülecek gibi değilse, ara vermenin bir vazgeçme davranışı değil, sağlıklı zamana kadar bekleme davranışı olduğunun farkında olunması gerekir.
  • "Kazan-Kazan" Yaklaşımı: Çatışmayı bir rekabet olarak görmek yerine, her iki tarafın da kazançlı çıkacağı bir çözüm bulmaya çalışın. Ortak çözümler bulmak bu konuda çok yardımcı olacaktır. 
  • Geçmişi Karıştırmamak: Mevcut tartışmaya odaklanın ve geçmişteki kırgınlıkları veya sorunları tekrar gündeme getirmeyin. Çatışma esnasında çiftler, genelde haklı çıkmak için, geçmişte yaşadıkları benzer olayları da bugüne taşıma eğiliminde olurlar. Burada amaç, durumu daha anlaşılır hale getirmektir. Fakat durum geçmişe doğru gittiğinde, daha içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. 
  • Affetmek ve Unutmak: Çatışma çözüldükten sonra, yaşananları geride bırakmak ve affedici olmak ilişkinin iyiliği için önemlidir. Çatışmanın çözümlenmesi demek, bu konuda uzlaşıldığını kabul etmek demektir. Sonrasında bu konu üzerinde konuşmak, konuşulanları tekrar etmek, yeni bir gerginliğe sebep olabilir. 

4. Profesyonel Yardım Almak:

Aile danışmanlığı, çatışma yönetimi konusunda zorlanan çiftler için faydalı bir kaynak olabilir. Bir danışman, iletişim becerilerini geliştirmeye, sorunları farklı açılardan görmeye ve yapıcı çözüm yolları bulmaya yardımcı olabilir. Burada genelde çiftler, mahremiyetlerini bir yabancıya açmaktan çekinme eğilimi gösterebilirler. Buradaki üçüncü kişinin bir uzman olduğunu, alanında bilgisiyle kendilerine yardımcı olacağını ve konuları bu gözle dinleyeceğini bilmeleri ve bunun bir mahremiyet ihlali olmadığını anlamaları önemlidir. 

Sonuç olarak, evliliklerde çatışma yönetimi, etkili iletişim becerilerini kullanmayı, empati kurmayı, ortak çözüm arayışına girmeyi ve gerektiğinde profesyonel yardım almayı içeren bir süreçtir. Sağlıklı bir evlilik, çatışmalardan kaçınmak yerine, onları yapıcı bir şekilde yönetebilme becerisine dayanır. Evliliklerinde çatışmalarını yönetmeyi başarabilen çiftler, sağlıklı bir evlilik ortamını inşa etmiş olacaklardır.

MİNE KANDAZ