Evliliklerde Duygusal Manipülasyon (Gaslighting)
Gaslighting, bir kişinin başka birinin gerçekliğini sorgulamasına yol açan, sıkça duygusal veya psikolojik istismar bağlamında ortaya çıkan manipülatif bir davranış biçimidir. Terim, 1938 yapımı "Gas Light" adlı oyundan ve sonrasında çekilen filmlerden türetilmiştir. Bu yapımlarda, bir adam karısını ruhsal olarak manipüle ederek onun akıl sağlığını sorgulamasına neden olur. Günümüzde ise bu kavram, çeşitli ilişkilerde, özellikle de romantik ilişkilere, aile dinamiklerine ve iş yerlerine kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır.
Biz bugün bu yazımızda aile ve evlilik ilişkilerinde kullanımı açısından konuyu değerlendireceğiz. Konunun çıkış noktası her ne kadar bir erkeğin kadına bunu uygulaması olmuş olsa da, her iki eş tarafından da uygulanması mümkündür. İkinci bir nokta ise, her zaman bu durumun bilinçli olarak uygulanmadığı noktasıdır. Bazen eşler, birbirlerine bunu uyguladıklarının farkında olmadan, edinilmiş otomatik davranışlar sebebiyle de bu alışkanlıklarını yaşıyor olabilirler. Burada önemli olan, buna maruz kalan eşin, bu durumu fark etmesi ve bununla ilgili çözüm girişimlerinde bulunmasıdır.
Durumu daha net anlayabilmek adına, duygusal manipülasyonu biraz daha tanıyalım ve net fikir sahibi olalım.
Gaslighting'in Temel Özellikleri :
Gaslighting'in en belirgin özelliklerinden biri, manipülatörün, hedefinin gerçekliğini ve algısını sistematik olarak sorgulamasıdır. İşte bu süreçte sıkça rastlanan bazı davranış biçimleri:
1. Gerçeklik Çarpıtma: Manipülatör, yaşanan olayları çarpıtarak veya inkar ederek hedef kişinin zihninde belirsizlik yaratır. Örneğin, kişi belirli bir olayı hatırladığında, manipülatör bu olayı "asla öyle olmadı" ya da "sen yanlış hatırlıyorsun" şeklinde yalanlayabilir.
2. Kendine Güvensizlik: Zamanla, hedef kişi kendi düşüncelerine ve hislerine güvensiz hale gelir. Bu güvensizlik durumu, kişinin kendi algısını sorgulamasına ve kendi gerçekliğini kaybetmesine yol açabilir.
3. Suçluluk Duygusu: Gaslighting uygulayan kişi, genellikle hedefini suçluluk hissettirerek kontrol altında tutar. Hedef kişi, manipülatörün davranışlarından dolayı kendini kötü hissedebilir ve bu da onların ilişkideki güç dengesini daha da bozar. Manipülasyona uğrayan kişi, olaylardan sürekli kendisini sorumlu tutmaya başlar ve karşısındaki kişiye karşı daha hatasız olmak için tüm enerjisini tüketir.
4. İzole Olma: Manipülatör, hedef kişinin, çevresindeki insanlarla olan ilişkilerini zayıflatmaya çalışabilir. Bu, hedefin destek sistemi üzerinde bir etki yaratarak onu daha da savunmasız hale getirir. Örneğin, manipülatör, hedefin arkadaşlarıyla vakit geçirmesine karşı çıkabilir veya onları hedef kişiye karşı kışkırtabilir.
5. Duygusal Manipülasyon: Gaslighting, duygusal şantaj ve manipülasyon ile de sıkça ilişkilendirilir. Manipülatör, hedefin duygusal zayıflıklarını kullanarak onu istediği şekilde yönlendirmeye çalışabilir. Örneğin, hedef kişinin kaybetme korkusu varsa, manipüle eden kişi, karşısındaki kişiyi terk etmekle tehdit edebilir. Ya da onu hayatında istemiyormuş gibi görünen davranışlar sergileyebilir.
Gaslighting uygulayan kişiler genellikle şu cümleleri kullanıyor:
- "Senin problemlerin var."
- "Sen çıldırmışsın."
- "Fazla alıngansın."
- "Gereksiz tepki veriyorsun."
- "Seninle ilgili bir sorun var."
- "Her şeyi fazla dramatize ediyorsun."
- "Böyle bir şey asla yaşanmadı, uyduruyorsun.
Gaslighting'e maruz kalındığı nasıl anlaşılabilir?
Gaslighting'e maruz kalmanın daha iyi anlaşılabilmesi için bazı belirgin cümle ve ifadeler ortaya çıkarılabilir. Bu ifadeler genellikle manipülatörün, hedefinin algısını sorgulamasına neden olur. İşte gaslighting'e işaret eden bazı cümle örnekleri:
-
"Sen yanlış biliyorsun." – Olayların ya da durumların yanlış hatırlanabilirliği, hedef kişinin gerçeklik algısını sorgulamasına yol açılabilir.
-
"Bu hiç olmadı." – Manipülatör, gerçekleşen bir olayı tamamen inkar ederek, hedefin zihninde gerçekleştirmeyi sağlar.
-
"Sen çok hassassın." – Hedefin özelliklerini küçümseyerek, onun hislerini geçersiz kılmaya çalışmak.
-
"Ben öyle dedim." – Manipülatör, daha önce daha fazla veri kaydederek hedefin aklını karıştırır.
-
"Seninle dalga geçemiyorum." – Hedef kişinin kafa karışıklığını daha da dağıtmak için kullanılır.
-
"Senin yüzünden bu şekilde tartışıyoruz." - Manipülatör, hedefi suçlayarak kendine olan güvenini sarsar.
-
"Aşırı tepki veriyorsun." – Hedef kişinin tepkilerini normal dışı göstermesi, duygusal tepkilerini sorgulamasına neden olur.
Gaslighting'in Sonuçları :
Gaslighting, hedef kişinin zihinsel sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Uzun süreli maruz kalma, depresyon, anksiyete, özsaygı kaybı ve hatta travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Hedef kişi, kendine olan güvenini kaybedebilir ve gerçeklik algısı bozulabilir. Bu nedenle, gaslighting'e maruz kalan kişilerin profesyonel destek alması son derece önemlidir.
Nasıl Başa Çıkılır? :
Gaslighting ile başa çıkmak zor olabilir, ancak bazı stratejiler bu durumda olan kişilere yardımcı olabilir:
- Kendini Tanımak: Kişinin kendi özelliklerini tanıması ve bilmesi, hakkında söylenen şeylere inanıp inanmama durumunda çok etkili olacaktır. Kendini çok iyi tanıyan bir insan, "sen şöylesin, böylesin" şeklinde duyduğu durumlara, kendi kişiliğinin uyup uymadığını kontrol edebilir düzeyde olacaktır.
- Farkındalık Geliştirmek: Gaslighting’in ne olduğunu anlamak ve yaşanan durumları tanımak, ikinci adım olabilir. Konuyu bilerek, hayatında olan olayları bu gözle değerlendirmek, buna maruz kalıp kalmadığını anlayabilmeyi kolaylaştıracaktır.
- Duygusal Destek Aramak: Güvenilir arkadaşlar veya aile üyeleri ile bu durumu paylaşmak, psikolojik yükü hafifletebilir.
- Günlük Tutmak: Olayları yazmak, zamanla gerçekte ne olduğunu hatırlamak ve manipülasyonu tanımak açısından faydalı olabilir.
- Profesyonel Destek Almak: Psikolog veya terapist gibi profesyoneller, bu tür durumlarla başa çıkma konusunda rehberlik edebilir.
Sonuç olarak, gaslighting karmaşık ve zararlı bir manipülasyon biçimidir. Tespit edilmesi ve üstesinden gelinmesi gereken bir durumdur. Hem yapan hem de yapılan kişi açısından yorucu bir durumdur. Eşler arasında yaşandığında, fark edilmesi zor durumlar oraya koyabilir. Yazının başında dediğimiz gibi, eşler bunu birbirlerine bilerek yapma durumunda da olmayabilirler. Bu nedenle evlilik ilişkisinde her iki kişinin de kendi kimliklerinin farkındalığı çok büyük önem taşımaktadır. Eşler ne kadar kendilerini tanır ve farkındalıklarını arttırırlarsa, bu gibi durumların önüne de o derece geçebilme gücü bulacaklardır.
MİNE KANDAZ